19 Mayıs 1919’da başlayan Milli Mücadelenin, Büyük Zaferle noktalanmasını takiben, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 29 Ekim 1923 tarihinde “Türk Milletinin tabiat ve şiarına en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir.” diyerek ilan ettiği Cumhuriyetimiz, atalarımızdan ulusumuza kalan en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Tarihte olduğu gibi geride bıraktığımız günlerde de onurlu duruşuyla varlığına, istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bu büyük millete karşı sadakatimiz bizim en vazgeçilmez düsturumuzdur. 600 yıllık bir cihan devletinin mirası üzerinde yükselen genç Cumhuriyetimize sahip çıkmak, ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışmak, mücadele etmek, gerektiğinde fedakârlıkta bulunmak, hepimizin müşterek vazifesidir. Unutulmamalıdır ki her bir vatandaşımız, eşit haklara sahip, ortak bir geçmişi ve ortak bir geleceği paylaşan bu ülkenin evlatlarıdır. Bugün, bizi biz yapan yüksek değerlerimizi daha gür sesle yüceltmeli, geçmişte olduğu gibi bugün de tek yürek olmalıyız.
Cumhuriyetimizin kurulduğu 29 Ekim 1923 yılından itibaren geçen 97 yılda Türkiye Cumhuriyeti, büyüyen ekonomisi, sağlık, eğitim, bilim, kültür alanındaki atılımları ve güçlü demokrasisiyle dünyanın yükselen güçlü ülkeleri arasındaki yerini almış, önemli mesafeler kat etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti bundan sonra da önünde uzanan aydınlık yolda emin adımlarla ilerlemeye devam edecek, güçlü demokrasisi, güçlü ekonomisi ve güçlü diplomasisi ile yarınlara umutla yürüyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle bizlere Cumhuriyeti armağan eden, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kanlarıyla canlarıyla bu toprakları bize vatan yapan aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.