Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı, ulu önder, eşsiz lider Mustafa Kemal Atatürk'ün, ebediyete irtihalinin 82.  yıldönümünde onu bir kez daha özlemle ve rahmetle anıyoruz. 

Milletimizin yetiştirdiği nadide değerlerden biri olan Atatürk'ü gerek tarih sahnesinde gerekse de toplum vicdanında değerli kılan onun milletine olan inancıdır.

Öyle ki o, bu inanç doğrultusunda milletiyle beraber yedi düvele karşı durmuş ve tarihte eşine az rastlanır kahramanlık hikâyeleriyle dolu bir savaşın eşsiz lideri olmuştur.

O, ümitlerin tükendiği bir dönemde Samsun'dan başlattığı kurtuluş mücadelesinden, Cumhuriyet'in ilanına kadar hep milletinin gücüyle hareket etmiştir.

Bugün, mensubu olmakla gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'nde, bağımsız ve özgür bireyler olarak yaşıyorsak bunu başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın adı duyulmamış kahramanlarına borçluyuz. 

10 Kasım, sadece Mustafa Kemal Atatürk’ü anma değil, onun en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’ni geliştirip koruyarak geleceğe taşıma azmimizi tazelediğimiz gündür. Türkiye Cumhuriyeti; ekonomisi, sanayisi, gençliği, üniversiteleri, şehirleri ve yapılan bilimsel çalışmalar ile muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma konusundaki hedefine doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Bu ilerleyiş Türk Milleti ve dostlarımız için gurur kaynağı, milletimizin birlik ve beraberliğini istemeyen hainler için korku olmaktadır. Atatürk'ün mirası Türkiye Cumhuriyeti, çağdaş dünyada hak ettiği yere elbette yükselecektir.  

Bu duygu ve düşüncelerle, vefatının yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, onun şahsında dava ve silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını bir kez daha rahmetle ve şükranla anıyorum.